2022 yılını uğurluyoruz, her yeni yıla girerken bir öncekine göre daha mutlu, daha umutlu bir yıl olmasını dileriz, ama yıl sonuna geldiğimizde genelde önceki yıllardan da çok farkı olmayan şekilde elveda deriz, bazı yıllarda dik inişler ve çıkışlar olabilir, bu yıllar hariç!
 
Her yıl başının motivasyonu ile aldığımız kararlar, hedefler ve umutlar dış etkenlerin etkisi ve iç dünyamızın fırtınaları içinde oradan oraya sürüklenir, öncelikler arasında çok arkalara itilir, bir bakmışız ki yıl sonuna gelmişiz, aynı yerde ve tekrardayız. 
 
Bundan çıkmak için bir yol var: nereye bağlandığımız ve nereden beslendiğimiz? 
 
Çok anlamlı bir sözdür: ” Zenginlik ne kadarına sahip olduğunla ilgili değil, ne ile bağlantı kurduğun ile ilgilidir ” Thomas Hübl.
 
Ruhun beslenmesi en büyük zenginlik, bağlantı kurduklarını gözden geçirmek, kendini evinde hissedeceğin bir grupla yol almak, yaratıcı tarafını ortaya çıkaracak ve takdir edecek bir atmosferde soluk almak, aşkın halleri yaşayabilmeye arzu duymak ve düzenli manevi çalışmalara dahil olmak bu dünyanın şartları içinde olmazsa olmazları!
 
Küçük grupların kolektif zekası daha bir önemli yapılar olmaya başladı.
Belki her gün gördüğünüz komşunuz, yakın akrabanız veya beraber iş yaptığınız çalışma arkadaşlarınız değil, fiziksel ortamınızda karşılaşmanızın pek mümkün olmadığı kişilerle gönül bağlarınız derinleşmiş olabilir…
Bilinçli bağ kurduğumuz her şey , yeni demlenmiş çay kokusunun lezzetinde her an tazeliğini koruyan sevgi tohumlarının samimiyetinde büyüsün.
Muhabbetiniz bol olsun, ışığınız bol olsun!
2023’e Merhaba

Yazı dolaşımı