Şehirde dikey yaşama ve eldeki mobil cihazı uzaklığına alışkın gözler, uzaklara odaklanma kabiliyetini unutmuşken, buralarda tam tersi her şey yayılıyor yeryüzüne, geniş geniş, ferah ferah… Yatayda uzanan coğrafya güneşin sarısından Van gölünün engin maviliğine ulaşıyor. Baskın renkleriyle ışık gözlerimize cömertçe giriyor, dolu dolu!
Tepelerden seyir, kuş bakışına eşdeğer!
Yürüdükçe, yükseldikçe kalp genişliyor, gözün görebildiği en uzak ve en geniş, sonsuzluğa karışıyor. Tüm engebeler, kayalar, yükseltiler, topraklar, böcekler, kuşlar, arılar ve göller sanki insanın göğsünde soluk alıp vermeye başlıyor.
Bulutlar rüzgarların eşliğinde toprağa uzanıyor, böylece toprak sıcaktan nefes alacak gölgeye kavuşuyor ama bir anlık! Ayaklarımız katar katar geçen gölgelerin çok üzerinde yükseklerde, gölgenin aslına dokunmak için zirveye doğru yürüyor.
Enginliği anlatabilmek adına fotoğrafta kamp alanımız bir çember içinde ve video da Van gölünden Nemrut krater gölüne geçiş bir şiir eşliğinde.
Bir ressamın tuvaline ilham olacak iki göl; biri deniz kadar büyük Van gölü, diğeri şiddetli volkanik patlamalar sonucu dağdan kopan parçalardan geriye kalanı dolduran su kütlesi Nemrut gölü. İkisi de havada asılı gibi. Doğanın gücü ve zamanın hafızası içlerinde saklı.Video’daki şiir Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya ait : “Daha Daha Mavi”.
#enginde #genişlik #derinlik #mavilik #toprakrengi #ufukçizgisi #kuşbakışı #dahadahamavi #şiir #gök #göl #nefes #Van #Nemrut