Yan yana gelen sözcükler veya tek başına bazı kelimeler biz de şiir de olduğu gibi bir etki yaratır, onların içinden de bazıları ateş üzerine koyduğumuz yağlı tavada zıplayan mısır taneleri gibidir, birden bire mısır patlaklarına dönüşüverirler, sürprizli ve mutluluk vericidir!
Bu kelimeleri de okuduğumuzda veya duyduğumuzda kolaylıkla zihnimizde bir resme dönüşür, sanki bir film karesi değil de birkaç kare aynı yere sığmıştır ve onları uzaktan bir yerden bir anda keyifle seyrederiz.
Aşağıdaki Zen şiirinin de öyle bir gücü var. Okur okumaz sizi içine alıveriyor. Şiirin yalın ve görsel anlatımı o kadar canlı, o kadar öze dokunuyor ki şiirin taşıdığı mana kendini ifade etmek için öyle kalabalık konuşmalara yol vermiyor, bitişinde sadece sessizliğe kapısını açıyor!
İmgelerin özel bir büyüsü olduğu kesin! Ne kadar fazla duyularımızı konuşturup zihnimizde canlandırabilirsek, hayal ettiğimizi o kadar gerçekmiş gibi yaşayabiliriz.
Mirabai Ceiba grubu bu şiiri çok güzel bir müziksel ifadeye taşımışlar.
‘La Luna’ – Ay isimli şarkıda özetle söylediği:
Ay’ın yansısı nehirde
Ona dokunmaya çalıştıkça sürekli sıçrıyor, sıçrıyor…
Hareket etmeyi bıraktığım anda Ay beni kucaklıyor!
—***—
La luna se refleja
En el río
Trato de tocarla
Ella brinca
Y vuelvo a brincar
Dejo de moverme
La luna
Me abraza
—***—
The moon reflects
in the river
I try to touch her
She jumps and jumps again
I stop moving
The moon embraces me
—***—
Korona günlerinde yogaşala instagram ( @yogasalaistanbul ) hesabından yaptığımız canlı yayından bir kayıttır. Masal ve meditasyon programları için @hayyalsen hesabından takip yapabilirsiniz.