—Mayıs ayı yoga atölyesinin başlığı ‘Dayanıklılık’—

 

Dayanıklılık günlük yaşamımızda sıklıkla karşılaştığımız ve üzerinde düşünmeye değer bir konu. Zorlandığımız zamanlarda verdiğimiz tepkiler dayanıklılık ile olan bağımızı doğrudan gösterir.

Bir iskemleye oturmak için bizi öncelikle taşıyıp taşıyamayacağına bakarız ve kaldırabileceği bir gücü olduğuna kanaat getirirsek oturmayı tercih ederiz. İskemlenin dayanıklılığı bizi taşıma kapasitesi ile ölçülebilir mi? Diyelim, bir yusufçuk gelip aynı sandalyenin üstüne konsa onun için dayanıklılık bizim tanımımızdan farklı olur. Bu örneği duygusal alana taşıdığımızda, kalp kırıklığı olduğunda kimin kırdığına bağlı dayanıklılığımız da farklılaşır. O zaman, dayanıklılık içinde başka ne olabilir ki dayanıklılık tanımımız değişen şartlara göre değişmesin?

Esnekliğimizi arttırmak olabilir. Stres altında kaldığımızda, başarısızlık durumunu yaşadığımızda veya bir duygusal karmaşa içinde olduğumuzda ona karşı dik duruş ile katı bir direnç göstermenin gücünden ziyade esnek olabilmeyi araştırmak daha farklı bir açı kazandırabilir. Katı bir güçten esneyebilen bir güce geçiş.

Dayanıklılığı sadece bir imge ile ifade etsek nasıl bir imge canlanırdı?

Muhakkak herkesin farklı olacaktır. Benim için, salkım söğüt olurdu. Onun rüzgarla olan arkadaşlığı, köklerinin toprakla bağı ve suyu sever oluşu akışkanlığı hatırlatır. Kış aylarında yaprakları dökülmüş incecik her bir uzun dalının sert rüzgarlarla olan diyaloğu uzun uzun gözlemlemeyi hak eder. Bahar ve yaz geldiğinde yeşilin en canlı renklerine bürünen dallarının meltemli rüzgarlarda usul usul salınışları yine görülmeye değer!

Tıpkı salkım söğüt gibi, yoga çalışmalarında bedeni yumuşatarak ve esneterek, can suyu olan nefesin her noktaya nüfuz etmesi amaçlanır. Beden, hamurun kıvama gelmesi gibi esneme kabiliyetine başladıkça zihin ve duygular da esneyip dönüşüm geçirmeye başlar. Bu yol sabır ve irade ile gelişir, kişinin kendini ait hissettiği bir grup ile bu iradeyi göstermesi kolaylaşır, o yüzden tek başına yapılan yoga çalışmaları kadar grupla yapılan çalışmaların da çok kıymeti vardır.

Güzel bir grup enerjisine dahil olarak kalp, zihin ve beden esnekliğini arttırmak isteyen herkese açık bir atölye. İlk defa katılacakların gruba dahil olabilmesi için ön bir ek çalışma alması gerekebilir.

Altı çalışmadan oluşan atölye beden çalışmaları ağırlıklı ve meditasyon çalışmaları ağırlıklı olarak alt iki modüle ayrılıyor. Tüm pakete kayıt yaptırmak atölyeden tam farkındalıkla yararlanmak açısından faydalı, ancak alt iki modülden birine de kayıt mümkün.

Atölye de mistik anlatılar ve sesin şifası üzerine paylaşımlar yapılacak. Baharın en güzel zamanları olan bu Mayıs ayında, esneklik üzerine doğadan ilhamlar grupla ile deneysel çalışmaları içinde gerçekleşecek.

Tarihler: 7 Mayıs, 10 Mayıs, 14 Mayıs ( Bayramın 2.ci günü) – Meditasyon Bölümü / 17 Mayıs, 24 Mayıs, 31 Mayıs – Beden Çalışması Bölümü

Saatler: Meditasyonlar için 21:30 ile 23:00 arası – Beden Çalışmaları için 21:00- 22:30

Detay Bilgi ve iletişim: bilgi@hayyal.com veya instagram @hayyalsen DM ile.

Mayıs Atölyesi – Dayanıklılık

Yazı dolaşımı